-
Saliha Kübra Ağaç
18 Nisan 2021 01:04 - 'İntihar' salgın bir hastalık haline gelmiş durumda...'İntihar' salgın bir hastalık haline gelmiş durumda...
İntihar kelimesi tam anlamıyla tüyler ürperten korkunç bir olay. İnsan neden yaşamına son vermek ister. İntihar girişime iten o piskolojik durum veya koşullar nedir? Kapitalist sistemin etkisi var mı? Eğitim durumu intihar girişiminde etkilimi? Peki gerekli önlemler alınıyor mu ? Ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? Bu gibi onlarca soru ve bu büyük buhran havası. Görmezden, duymazdan gelmek kafamızı kuma gömmek demek. Herşeyi piskolojik duruma yönlendirmek sizcede mantıklı mı? Çevre koşulları, ekonomi, eğitim, sağlık durumları, aile içi şiddet, istismar olayları, din, sosyal medya bunların hiç mi? Etkisi yok intihar salgın bir hastalık durumuna geldi ve bu salgın hergün kat ve kat artmakta. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünyada her yıl 800 bin kişi intihar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Çok korkunç bir veri ve her yıl artış göstermekte. İntihara teşebbüs edenlerin sayısı da bir hayli fazla, İntiharların bir çoğu aynı sebeble ekonomi, işsizlik, hor görülme, değersizlik, çaresizlik, zorluklarla mücadele edememek.
BİR KAÇ HABER ÖRNEĞİ VERMEK İSTİYORUM!
Sözcü gazetesinde yer alan bir habere göre, sosyal medyada intihar edeceğini yazan
‘Gülce (@Glce46084278)’ isimli kullanıcının “Öleceğim, ölmeden önce sizlere niçin öldüğümü anlatmak isterim” ifadeleri sosyal medya kullanıcılarını harekete geçirdi. Hangi şehirde yaşadığı bilinmeyen Gülce, yaptığı paylaşımda 18 yaşında evlendiğini, 20’sinde anne, 22’sinde dul kaldığını, şu an 24 yaşında olduğunu yazarak artık dayanamadığını ve yaşamına son vereceğini belirtti.Ve Gülce'den birdaha haber alınamadı.Halk TV gazetesinde yer alan habere göre,
"İzmir Kemalpaşa'da, psikolojik sorunları olan 44 yaşındaki Ali Kabasakal, av tüfeğiyle başına ateş ederek yaşamına son verdi."Sabah gazetesinde yer alan bir diğer habere göre, "Son günlerde en çok konuşulan biri de üniversite öğrencisi Sibel Ünli'nin intiharı... Twitter hesabından "Yemekhane kartımda yalnızca 1 liram var, 1 lira ile karnımı doyurabilir miyim?" yazdıktan kısa bir süre sonra Samatya sahilinde cesedi bulunan Ünli'nin abisi ve babası Güngören Batmanlılar Derneği'nde taziyeleri kabul etti. Ağabey Aydın Ünli yaptığı son dakika açıklamasında, kardeşinin hassas bir kişiliğe sahip olduğunu ve daha önce de intihar teşebbüsünde bulunduğunu söyledi. Aydın Ünli, kardeşinin siber zorbalığa maruz kaldığını ifade etti."
Listelist haber sitesinde yer alan bir başka habere göre, "İntihar Eden İstanbul Üniversitesi Öğrencisi Hakan Taşdemir
Ne yazık ki ülkedeki ekonomik kriz ve işsizlik herkes için ağır bir yük. Bir öğrenci daha bu nedenle yaşamına son verdi."Daha sayamadığımız yüz binlerce insan hergün hayatına son verme teşebbüsün de bulunuyor veya hayatına son veriyor. Piskolojik ve ruhsal olarak tükenmişlik hissi, değersizlik, çaresizlik, maddiyat, eğitim, din hiç bir statü intihar sonucunu değiştirmiyor. Bir bireyin ölümü toplumun ölümüdür. Her kayıp büyük bir kayıptır... İnsanların hayatlarına son verme eğilimi gün geçtikçe salgın gibi yayılmakta. Keşke Gülce kızını büyütebilseydi, Ali eşiyle pazara gidebilseydi, Sibel edebiyat öğretmeni olup öğrencilerine hayat dolu olmayı hayatı her koşulda sevebilmeyi öğretseydi, Hakan her hangi bir radyoda televizyon da bizlere hayat dolu şarkılar dinletip şiirler okusaydı. Biz bireylerimizin toplum olarak sesleri olmalıyız sorun yerine çözüm üretebilmek siyasal hukuksal yeni yöntemler ile bireylerimizi toplumuza karşı özgüvenli, hayat dolu, başarısızlıkların bile güzel olduğunu , varolmanın başlı başına bir mücadele olduğunu idrak ettirebilseydik evet dile kolay söylemesi peki herhangi bir çalışma var mı ? Neler yapılabilir psikologlara ve yetkililere burada ne düşmekte herşeyin ve canlılığın her zaman varolması ümidiyle... Bir sonraki yazım da görüşmek üzere esenlikle kalın...
Read Next